Yumurta Endüstrisinin “Şanslıları”: Erkek Civcivler
Endüstriyel hayvancılık yapay
Endüstriyel hayvancılığın geçmişi endüstri devrimi ile oldukça paralel. Nitrojen, potasyum ve fosfor gibi materyallerin tanımlanmasıyla doğan sentetik gübre tarımı endüstriyelleştirdi. Vitaminler, antibiyotikler ve aşılarla da hayvancılık endüstriyel bir forma büründü. Özünde hayvanların yaşam sürelerini uzatıp, onları sağlıklı tutarak üretimi artırmayı hedefleyen endüstri, bu alanlarda doğal limitlerine ulaştığında ise maliyetleri kısmaya odaklandı ve günümüzün endüstriyel hayvancılık sistemi oluştu. Endüstriyel hayvancılıkta sıradanlaşmış, ancak çoğunlukla sektörel bir sır olarak sevimli reklamlar arkasına gizlenen korkunç üretim metotları da maliyeti kısma motivasyonu ile hızlıca yaygınlaştı.
Erkek civciv para etmiyor!
Bu üretim metotlarının yumurtacılıkta ki uygulamalarından biri ise civciv ayrıştırması. Civciv ayrıştırması, yumurta sektörü için değersiz olan erkek civcivlerin, “büyütülecek” dişi civcivlerden ayrılması. Dişilerin çoğu tüm hayatlarını acı çekerek tamamlayacakları kafeslere tıkılırken, erkek civcivler şanslarına bağlı olarak gazla, ezilerek ya da çöpe atılarak saatlerce, hatta bazen günlerce sürecek bir ölüme gönderiliyor. Her yıl milyarlarca hayvanı öldürüyoruz çünkü bakım maliyetleri satış fiyatlarından yüksek!
Yumurtası için kullanılan her dişi civciv öldürülen bir erkek civciv demek!
Endüstride temelde 2 tür tavuk kullanılıyor: Eti için üretilen ve yumurtası için üretilen tavuklar. Yumurtacı tavukların erkekleri asla kâr getirecek boyutlara ulaşamıyor. Yani tüm yumurta firmaları için bu civcivler sadece zarar. Nefes almalarına izin vermek topluca ezerek çöpe atmaktan daha maliyetli olduğu sürece, sadece Türkiye’de bile milyonlarca civcivi doğduktan çok kısa bir süre sonra öldürmeye devam edecekler. Yumurtası için kullanılan her dişi civciv = öldürülen bir erkek civciv. Böyle düşününce zulmün boyutunun ne kadar korkunç olduğu iyice ortaya çıkıyor. Türkiye’de 120 milyon tavuk yumurtası için yetiştiriliyor. Erkek civcivlere dair sayısal veri olmasa da 50 Milyonun üzerinde erkek civciv oldukça azımsanmış bir tahmin olurdu. Vox’un 2021 yılında yaptığı habere göre ise bu rakam tüm dünyada yılda 6 milyar civciv.
Dünyada yasaklanıyor
Bugün Almanya ve Fransa’da yürürlüğe girmiş bir yasak varken, İtalya’da da 2026 itibariyle erkek civcivlerin öldürülmesi yasaklanıyor. Hollanda, İsviçre gibi ülkelerde de gazla - en azından çöpe atılıp ölümü beklemiyorlar - öldürmeye yönelik düzenlemeler mevcut. Ülkemizde ise bu konuda herhangi bir regülasyon bulunmuyor. Star gazetesinin 2013 tarihli haberinde, DOHAYKO’nun (Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği) civcivlerin katledilmesine dair yaptığı suç duyurusuna, firmanın cevabı işlemin yönetmeliğe uygun olduğu yönünde. Firmanın tam açıklaması aşağıdaki gibi
"Sosyal medya içerisinde paylaşılmış olan ve firmamızın ismine yönelik saldırı amaçlı kullanılan görüntülerde, varillerin içine yerleştirilen poşetlerde biriktirilen civcivler gösterilmektedir. Söz konusu civcivler, yumurta üretimi için üretilen civcivlerden ayrılan erkek civcivlerdir ve yönetmeliklere uygun olarak imhaya sevki yapılmaktadır. Erkek civcivlerin üretim yapamaması ve karışık üretim yapıldığında da embriyolu yumurta üretileceğinden ötürü, ister konvansiyonel yumurta üretim çiftliklerinde ister alternatif organik tavuk üretim çiftliklerinde erkek civciv bulundurulmamaktadır. Söz konusu yumurtacı tavuk ırklarının erkekleri aynı zamanda et üretimi amacıyla yetiştirilemeyecek kadar az verimli olmasından ötürü et üretim çiftliklerine sevk edilememektedir ve kanuni olarak kuluçkahane artığı olarak görülmektedir. Bu civcivlerin üretim için kullanılamayacağından ötürü, çevreye canlı olarak serbest salınmasının çok daha vahşi bir uygulama olacağı aşikardır. Firmamız olarak yumurtacı civciv üretim kuluçkalarımızda yönetmeliklerde bahsedildiği üzere, erkek civcivler üretim artığı olarak ayrılmakta, variller içerisinde taşıma sırasında taze hava girişi kapatılmakta ve oluşan karbondioksitle bayıltılarak acısız ölümü sağlanmakta ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkili veteriner hekimi tarafından imha tesisi önünde kayıt altına alınmaktadır. Tüm bu uygulamalar Türkiye'deki tüm yumurtacı civciv kuluçkalarında aynı şekilde uygulanmaktadır."
Çözüm?
Kanuni olarak kuluçkahane atığı olarak görülen bu canlılar sosyalleşiyor, acı çekiyor ve hissediyorlar. Endüstri bu sistemin alternatifi olmadığını iddia etse de henüz yumurtadan çıkmamışken civcivlerin cinsiyetini belirlemek mümkün. Mevcut teknolojilerle ışık kullanarak döllenmiş yumurtaların cinsiyetini önceden tespit edebilen firmalar mevcut. Böylelikle erkek cinsiyetli yumurtalar kuluçka makinesinden çıkarılarak, erkek civcivlerin doğması engellenebiliyor. Maliyetin artması, üretimin yavaşlaması gibi sorunlar olsa da teknoloji bu noktaya çoğunlukla sivil toplum ve niş firmaların desteği ile geldi. Fransa ve Almanya’nın öldürmeyi yasaklaması ile buna paralel bu teknolojilerin desteklenmesi daha iyi alternatiflerin yaratılmasına ön ayak olacak. Bu noktada bize düşen, kanun ve teknoloji talebini bu yöne sevk etmek.
Sonuç olarak tüm endüstriler büyüme hırsı ve teknolojik gelişim etrafında şekillendi. Kanunların bunları geriden takip etmesi sebebiyle bugün iklim krizi ile karşı karşıyayız. Endüstriyel hayvancılık da gelişimi sırasında regüle edilmemiş alanlardan biri ve her yıl milyarlarca hayvanın kâr hırsıyla ölümüne sebep oluyor. Karar alıcıları etkilemek için yanlışları görünür kılmak ve düzeltilmesi talebini organize etmek diğer ülkelerde işe yaradı, bunu biz de başarabiliriz!