Araştırma: Sessiz Aktivizm

Araştırmanın orijinaline buradan erişebilirsiniz

Aktivist olmak sadece vegan olmaktan çok daha efektif. Bunun sebebi insanları mücadeleye dahil etmenin doğal olarak bireysel tüketimden fazla etki yaratması. Ancak bu araştırmacılara göre hayvan aktivizmine katılım oldukça düşük. Bunun arkasındaki sebepleri anlamak ve insanları neyin geri tuttuğunu öğrenmek için İngiliz araştırmacılar 1000 kişi ile çalışma gerçekleştirdi. Araştırma sonuçları daha fazla hayvan savunucusuna nasıl ulaşabiliriz sorusuna ışık tutuyor.

 

Sonuçlara geçmeden araştırmaya göre 5 aktivizm tipine bakalım:

Öncü Aktivizm: Direkt katılım, eylem, saha etkinliği gibi yerlerde görünerek

Online Aktivizm: Hayvan savunuculuğu içeriklerini online paylaşarak

Günlük Aktivizm: Kişinin giyiminde, tarzında, eşyalarında sürekli görünür şekilde

Maddi Aktivizm: Bağış / Gönüllülük gibi destekler ile

Sosyal Aktivizm: Arkadaş/aile çevresinde savunuculuk tartışmaları başlatarak

 

Araştırmaya göre ortaya çıkan engeller de 2 grupta inceleniyor. İçsel ve Dışsal. Dışsal engeller sosyal baskı, zamansızlık gibi şeyleri içerirken içsel engeller ise inanç, dahil olamayacağını düşünmek gibi şeyleri kapsıyor.

 Aktivizme Katılım

Katılımcıların %94’ü daha önce hayvan savunuculuğu yapmadığını söylese de %17’si gelecekte yapabileceğini söylüyor. Hangi tip aktivizmi tercih edecekleri sorulduğunda ise daha sessiz / izole formda olanların daha çok seçildiğini görüyoruz. Öncül aktivizm en az tercih edilen olurken kesinlikle istemiyorum diyenlerin de en yüksek olduğu aktivizm tipi oluyor. Öte yandan sadaka ve sosyal aktivizm tiplerinin %39 üzerinde katılım aldığını görüyoruz.

 Sebepler?

Savunuculuğun önündeki engeller ne sorusuna ise çoğunlukla içsel sebepler sunuluyor. Bilgisizlik, vegan olmamak ve buna bağlı çekinceler gibi sebepler insanları çoğunlukla hayvan hareketinden uzak tutan faktörler. Dışsal faktörlerde ise lojistik ilk sırayı alırken sosyal faktörler onu takip ediyor. Bu kişilere yeterince zaman ve net görevler verilse gönüllü olma eğilimleri yüksek.  

Katılımcılar anket sonrası yapılan takip görüşmelerinde ise hareketlerin net bir hedef koymaması, online aktivizmin sosyal çevreden tepki göreceğini düşünmek, öncü aktivizmin kutuplaştırıcı görüntüsü gibi daha detaylı sebepler sundular.

 Sonuç?

Özetle araştırmaya göre savunuculuğa katılım az olsa da potansiyel var ve engeller aşılamaz görünmüyor. Daha “sessiz” aktivizm tiplerine odaklanarak savunuculuk için gerekli giriş bariyerini aşağıya çekmek organizasyonlar için mantıklı bir strateji gibi görünüyor. Veganlığın savunuculuk için önkoşul gibi görünmemesi de daha fazla insanın hayvanlar için mücadele etmesi için çok önemli görünüyor. 

Organizasyonlar İçin Tavsiyeler

  • Hayvan savunuculuğu çoğunlukla öncül aktivizm olarak algılanıyor ancak insanlar diğer tip aktivizmlere dahil olmaya daha eğilimli

  • Etsiz Pazartesi gibi başı sonu belli hareketler geniş kitlelerin gruplar halinde harekete dahil olması için önemli bir alan açıyor.

  • Sadaka aktivizmi için bilinen kuruluşların aracılığı katılımı artırıyor. 

  • Bilgi eksikliği, ait hissetmeme gibi içsel bariyerleri aşmak için sertifika ve eğitim programları önemli bir rol oynayabilir.

  • Et tüketimini azaltan insanlar dahi vegan olmadıkları için harekete dahil olamayacaklarını düşünüyor. Organizasyonların kapsayıcı olması bu sorunu ortadan kaldırabilir. Yine sessiz aktivizm tipleri de bu insanları dahil etmek için daha uygun

Previous
Previous

Podcast: Sivil Toplum Konuşuyor

Next
Next

Yumurtasız Tarifler: Vişneli Brownie