Yumurta Sözlük

Bildiğimiz kelimelerin endüstrideki üzücü anlamları

A4 Kağıdı: 210x297 mm alana sahip hamur durumuna getirilmiş bitkisel maddelerden yapılan beyaz ve ince yaprak.

Endüstriyel kafeslerde tavuklar 1 a4 kağıdından daha küçük bir alanda ömürlerini geçirirler

Amonyak: NH3 formüllü, keskin ve nahoş kokulu gaz.

Sıkışık kafeslerde tavuklar kendi pislikleri içinde yaşar. Bu yüzden amonyaktan gözleri ve ciğerleri yanar

Civciv: Kümes hayvanlarının yumurtadan çıkan yavrusu.

Erkek civcivler endüstriyel çiftliklerde doğar doğmaz öldürülür.

Endüstri: Makine ve benzeri araçlarla bir madde veya gücün niteliğini değiştirerek toplu üretimde bulunan faaliyet dalı.

Hissedebilen canlılara ürün gibi davranan üretim modeli.

Folluk: Tavukların yumurtlarken güvende hissettikleri fazla ışık almayan kuytu yer.

Kafes sistemlerinde folluk bulunmadığı için tavuklar kafeslerin köşeleri için canları pahasına birbirleriyle çatışırlar

Gaga: Tavukların ağzının bir uzantısı olan, dudak ve diş görevi gören organ.

Kafes sisteminde hapsedilmiş tavuklar stresten birbirini gagalayıp yaralar. Endüstri bu yüzden tavukların gagalarını keser

Güneş: Dünyamızın da içinde bulunduğu sistemin merkezi kabul edilen, gezegenlerin enerji kaynağı yıldız.

Kafes tavukları ömürleri boyunca güneş ışığı görmez.

Horoz: Yetişkin erkek gallus gallus. Tavuklara göre daha iri ve daha parlak tüylüdürler. Başlarında ibik bulunur.

Yumurtlayamadıkları için endüstriyel çiftliklerde horoz bulunmaz. Tüm erkek civcivler doğar doğmaz öldürülür.

Eziyet: Çekilen aşırı sıkıntı ve güçlük

Bir kafes tavuğunu her anı.

Kafes: Aralıklı bir biçimde çatılmış, metal ya da ağaç çubuklardan ya da tellerden yapılmış koyacak

3 kodlu yumurtaların üretildiği, tavuk başına 1 a4 kağıdından az yaşam alanı barındıran cehennem.

Kum Banyosu: Tavukların temizlenmek, tüylerini nemlendirmek, kaslarını çalıştırmak gibi sebeplerle gerçekleştirdikleri içgüdüsel eylem.

Kafeslerde toprak bulunmadığı için tavuklar tellere sürtünerek kendilerine zarar verir.

Nefes: Vücudun ihtiyacı olan oksijenin akciğerlere alınıp karbondioksitin atılması işlemi. Yalnızca kısmen kontrol edebildiğimiz mutlak bir biyolojik süreç

Kafeslerde yaşayan tavuklar ömürleri boyunca tek temiz nefes alamaz.

Özgürlük: Bir canlının engellenmeden istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesi.

Daracık kafeslerde tutulan tavuklar ömürleri boyunca bir an bile özgür hissetmez.

Toprak: Yerkabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü doğal kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü.

Endüstriyel kafeslerde yaşayan bir tavuk hiç toprağı hissetmeden ölür.

Salmonella: Bağırsak yolunu etkileyen bir hastalığa sebep olan bakteri türü. Gıda zehirlenmesine bağlı ölümlerin önde gelen sebeplerinden.

Kafes yumurtalarında Salmonella oranının daha yüksek olduğunu gösteren 16 bilimsel çalışma mevcut.

Tünemek: Tavukların içgüdüsel olarak gerçekleştirdikleri, güvende uyuma amacıyla yüksek bir yere çıkması

Kafesteki bir tavuk ömrü boyunca tüneyemez

Tüy: Kuşlarda bulunan ve vücutlarını koruyan ince, yumuşak organ.

Kafes yumurtacılığında alan azlığı sebebiyle tavuklar sürekli birbirine ve tellere sürtünerek tüylerini kaybeder.

Yarka: Civcivlikten çıkmış ancak henüz yumurta veremeyen tavuklar.

Endüstriyel kafes sistemlerinde bu evreye ulaşan tüm tavukların gagaları kesilir.

Zorlamalı Tüy Dökümü: 1 yılını dolduran yumurtacı tavukların, verimini artırmak amacıyla strese sokularak tüylerinin dökülmesi.

Zorlamalı tüy dökümü metotları açlık, susuzluk, karanlıkta bırakma, ilaç – hormon verme gibi yöntemleri kapsar.